İsimler Sözlüğü

LAHİB: (Ar.)

Er. - Açık yol.

LÂHİK: (Ar.)

Er. 1. Yetişip ulaşan. 2. Eklenen. 3. Yenisi.

LAHİKA: (Ar.)

Ka. - (bkz. Lahik).

LÂHZA: (Ar.)

Ka. 1. Bir bakış, bir göz atma. 2. Göz kırpacak kadar zaman an. 3. Bir kez göz kırpma.

LAJVERDİ: (Fars.)

Ka. 1. Lacivert. 2. Koyu mavi değerli bir süs taşı.

LALE: (Fars.)

Ka. 1. Zambakgillerden, uzun yapraklı, güzel ve çeşitli renklerde çiçekli soğanlı bir bitki. 2. Eskiden sucuların boyunlarına asılan iki ucu lale gibi kıvrak demir halka, pranga. 3. Ağaçtan meyve koparmaya yarayan ucu çatallı sırık.

LÂLEFAM: (Fars.)

Ka. - Lale renginde.

LÂLEGUN: (Fars.)

Ka. - Lale renginde.

LÂLEGÜL: (Fars.)

Ka. - Türk musikisinde bir makam.

LALERUH: (Fars.)

Ka. 1. Lale yanaklı, yanağı lale gibi kırmızı olan. 2. Türk müziğinde mürekkeb bir makam.

LÂLEVEŞ: (Fars.)

Ka. - Lale gibi.