Florist

  (florıst)

Anlamını göster

 çiçekçi, çiçek yetiştiren kimse

Örnek cümle göster

It is best to ask a florist for advice on what is best to take. (Alınabilecek en iyi şey hakkında bir tavsiye sormak için çiçekçi iyi bir seçenektir.)

 Fluent

  (flüınt)

Anlamını göster

 akıcı

Örnek cümle göster

The first chancellor in more than two decades who speaks fluent English. (20 yıldan fazla zamandır bulunan ilk şansölye, akıcı şekilde İngilizce konuşuyordu.)

 Foam

  (fom)

Anlamını göster

 köpük

Örnek cümle göster

We offer foam & silicone earplugs for all uses. (Tüm kullanımlar için köpük ve silikon kulaklıklar öneriyoruz.)

 Foam Rubber

  (fom rabır)

Anlamını göster

 sünger

Örnek cümle göster

Latex foam rubber, used in mattresses, is well known for its endurance. (Minder yapımında kullanılan lateks sünger, dayanıklılığı ile bilinir.)

 Folk

  (folk)

Anlamını göster

 halk

Örnek cümle göster

Believed or transmitted by the common people; not academically correct or rigorous. (İnsanlar tarafından inanılmış yada iletilmiş, akademik olarak da doğru yada kesin olan şey.)

 Football

  (futbool)

Anlamını göster

 futbol

Örnek cümle göster

Our intentions are simple: to bring together the community and the football club for the mutual benefit of all. (Bizim niyetimiz basittir: toplumun karşılıklı yararı için futbol kulübünde insanları bir araya getirmektir.)

 Footprint

  (futprint)

Anlamını göster

 ayak izi

Örnek cümle göster

 Foreman

  (formın)

Anlamını göster

 ustabaşı, formen

Örnek cümle göster

 Forever

  (fırevır)

Anlamını göster

 devamlı olarak

Örnek cümle göster

 Forge

  (forç)

Anlamını göster

 sahtesini yapmak, demir metale şekil vermek

Örnek cümle göster

 Forger

  (forcır)

Anlamını göster

 üçkağıtçı, taklitçi

Örnek cümle göster