İsimler Sözlüğü
CELİL: (Ar.)
Er. 1. Büyük, ulu. (bkz. Celal). Allah için sıfat olarak kullanılır. 2. Osmanlı devletinde vezir ve müşir rütbelerinde bulunanlara hitapta bu sıfat kullanılırdı. 3. Güzel sanatlarda bir yazı stili.
CELİLAY: (a.t.i.)
- Ulu, yüce ay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

CELİLE: (Ar.)
Ka. - (bkz. Celil).
CELVET: (Ar.)
Er. 1. Yerini yurdunu terk etmek. 2. Tasavvufta, kulun, Allanın sıfatlarıyla halvetten çıkışına ve fena fillahda fani oluşuna denilir. Celvetiye; Aziz Mahmud Hüdayinin kurduğu tarikatının adı.
CEM: (Ar.)
Er. 1. Toplama, biraraya getirme, yığma. 2. Hükümdar, şah. 3. Süleyman Peygamberin lakabı. 4. Büyük İskenderin lakabı. Cem Sultan: Fatih Sultan Mehmedin Çiçek hatundan olma oğlu (1459-1495).
CEMAL: (Ar.)
Er. - Yüz güzelliği, zahiri ve batıni güzellik. Allahın rahmetle tecellisi. Allahın lütuf, ihsan, rıza sıfatlarının karşılığı.
CEMALLEDDİN: (Ar.)
Er. 1. Dinin cemali, parlak yüzü. Daha çok şeref unvanı olarak kullanılmıştır. el-Cevad el-İsfahani tarafından ilk defa kullanılmıştır.
CEMALULLAH: (Ar.)
Er. - Allahın lütfü, bağışı.
CEMİL: (Ar.)
Er. 1. Güzel erkek. 2. İyilikle anma. 3. Eskiden okullarda verilen başan kağıdı.
CEMİLE: (Ar.)
Ka. 1. Güzel kadın. 2. Gönül almak amacıyla yapılan davranış. 3. İlk Emevi devrinde yaşamış meşhur Arap şarkıcısı.
CEMİNUR: (Ar.)
Ka. - Işık, nur topluluğu, çok nurlu, aydınlık kimse.
