İsimler Sözlüğü

CEVAN: (Fars.)

Er. - Genç, taze, delikanlı. - Cüvan şeklinde kullanılabilir, (bkz. Civan).

CEVDET: (Ar.)

Er. 1. İyilik, güzellik. 2. Olgunluk. 3. Büyüklük. 4. Tazelik. 5. Kusursuzluk. Cevdet Paşa: Osmanlı devlet adamı. Tarihçi ve hukukçu (1822-1895).

CEVHER: (Ar.)

Ka. 1. Öz, maya. 2. Başlı başına, kendiliğinden olan. 3. Tıynet, cibilliyet, soydan gelen, haslet, tabii istidat. 4. Kıymetli taş. 5. Ebcet hesabında yalnız noktalı harfleri hesaplamaya dayanan tarih düşürme şekli. 6. Kılıç namlusuna yapılan menevişli süs. - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır.

CEVHERE: (Ar.)

Ka. - (bkz. Cevher). Hicri 5. asırda Bağdatta yaşamış meşhur bir İslam hanımı.

ÇEVRİYE: (Ar.)

Ka. 1. Haksızlık. 2. Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem.

CEVVAL: (Ar.)

- Koşan, dolaşan, hareket eden, canlı.

CEVZA: (Ar.)

Er. - Güneşin Mayıs ayında girdiği ikizler burcu. Ebced.

CEYDA: (Ar.)

Ka. - Uzun boyunlu ve güzel.

CEYDAHAN: (Tür.)

(bkz. Ceyda).

CEYHAN: (Tür.)

- Güney Anadoluda Toroslardan doğan ve Akdenize dökülen nehir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

CEYHUN: (Tür.)

Er. 1. Orta Asyada Amu-Deryaya Arap ve Farslıların vermiş olduğu ad. 2. Tevrata göre cennetin 4 nehrinden biri.