İsimler Sözlüğü

BEL'AM: (Ar.)

Er. 1. Terbiyesiz, aç gözlü, pisboğaz, obur. 2. Hz. Musa hakkında İsrailoğullarını kandırarak yalan söyleyip dünya menfaatından ötürü gerçeğe sırtını dönen, bilge olmasına rağmen küfrü tercih edip Hz. Musaya beddua etmesiyle tanınmış olan Belam b. Baura adında İsrail kabilesinden bir zatın adı. İsim olarak konulmaz.

BELAZURİ: (Ar.)

Er. - II. yy. Arap tarihçilerinin en büyüklerinden. (Ahmet b. Yahya) Belazur usaresi içmiş ve şuurunu kaybederek öldüğü için kendisine bu ad verilmiştir.

BELEK: (Tür.)

Er. 1. Hediye, armağan. 2. Selçukluların Dersim, Gere, Harput ve Halep emiri.

BELEN: (Tür.)

1. Dağ beli, dağın aşılacak yeri, dağlık yer. 2. Akdeniz bölgesinde İskenderunda Suriyenin Kuzeye ulaşan büyük yolun Amanos dağlarım aştığı geçit üzerinde bulunan kasaba. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

BELGE: (Tür.)

Er. - Bir gerçeğe tanıklık eden şey.

BELGİN: (Tür.)

Ka. 1. Alamet, nişan, marka. 2. Tam ve kesin olarak belirlenmiş, sarih.

BELHİ: (Ur.)

- Belh şehrine mensup (Afganistan). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

BELİĞ: (Ar.)

Er. 1. Fasih ve düzgün konuşan. 2. Açık, yeterli, tam.

BELİK: (Tür.)

Ka. - Saç örgüsü.

BELİN: (Tür.)

Ka. - Gözlerini açıp baka kalmış şaşkın.

BELKIS: (Ar.)

Ka. - Müslümanların seba melikesine verdikleri isim. - Güneşe tapan bir kavmin kraliçesi iken Hz. Süleymana biat ederek kendisiyle evlenmiş ve müslüman olmuştur. Kuranda ismi lafzen geçmemiştir. Fakat Hz. Süleymanla arasında geçen olaylar Neml suresinde anlatılır. Kuranda bahsedilen kadının o olduğu rivayet edilir.